Kamera ekipleri sahneleri hazırlarken, oyuncular da kostümlerini giyinip karakterlerine bürünmeye başladılar. Ancak, ne olduğunu tam olarak bilemedikleri bir huzursuzluk hissi her birini sarıyordu. Gecenin ilerleyen saatlerinde, hava boğucu bir gerilimle dolmaya başladı. Tam ayın ışığı, pencere camlarının ardından sızarak salona huzursuz bir aydınlık veriyordu. O an, hiçbirinin unutamayacağı bir çığlık duyuldu. Ekip, birbirlerine sarılıp titrerken, içlerinde korku tüm bedenlerine yayıldı. Bir bir, oyuncular ve ekip üyeleri esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmaya başladı. Göz açıp kapayıncaya kadar, koridorlar ve odalar kan kırmızısı bir tabloya dönüştü. Sanki gerçeklikle kâbus arasındaki sınırlar silinmişti.