Derisinin altında kıvrılan damarlar, metalik bir ışıltıyla titreşiyordu. Ellerini uzattığında, parmak uçları havayı titreştirerek nesneleri şekillendirmeye başladı. İlk başta bir kâbus sandı bunu, bedenini geri almak için çırpındı. Ancak şehirdeki bilim insanları, onun mutasyonunun tesadüf olmadığını fark etti. Zehirli atmosferi soluyabilen tek insan oydu artık. Diğerleri maskelere muhtaçken, o çıplak yüzüyle sokaklarda yürüyebiliyordu. İnsanlık, onun dönüşümüne korkuyla baktı, bazıları bir mucize olduğunu söyledi. Nova ise özgürlüğün tadını çıkarmak yerine bir seçim yapmalıydı. Kendini feda edip türünü kurtarmak mı, yoksa yeni evrim basamağında yalnız bir tanrı olmak mı?