Kendra, Kuzey Karolina'daki bir tarihi üniversiteye (HBCU) kaydolduğunda heyecan içindeydi. Üniversiteye adım attığında, enerjik bir atmosferle karşılaştı; öğrenciler arasındaki dayanışma ve kültürel zenginlik onu etkiledi. Kendra hem eğitimine odaklanmaya hem de çalışma programını dengelemeye kararlıydı. Çünkü hem maddi yardıma ihtiyacı vardı hem de kendi ayakları üzerinde durmayı istiyordu. Kendra, işini ve eğitimini dengelemek için büyük bir özveriyle çalışma programını organize etti. Bir yandan üniversitedeki derslerine katılırken diğer yandan kampüsteki çalışma programında yer alarak harçlığını çıkarıyordu. Bu, zaman zaman yorucu olsa da güçlü bir azimle her zorluğun üstesinden gelmeye çalışıyordu.