Pomilovanie

1942 yılında yaz aylarıydı. Stalingrad yakınlarında şiddetli bir savaşın başladığı zamandı ve bu savaşın sonucu, tüm dünyanın kaderini belirleyecekti. Henüz 20 yaşında olan genç Çavuş Lyubomir Zukh, henüz barut kokusunu bile duymamıştı. Birliğinden ayrılarak kız arkadaşına veda etmek için cephe hattında bulunan birlikten ayrıldı. Ancak, askeri disiplin kurallarına göre, bu bir firar olarak kabul edilirdi. Ve firarın cezası ölümdü. Bu ceza çok ağırdı ve herkes bunun farkındaydı. Acaba askeri makinenin çarkı duracak mıydı? Yoksa bir af emri mi gelecekti? Bu belirsizlik içinde, Lyubomir'un kaderi ve askeri disiplinin vicdanı arasında bir çekişme başlamıştı.