Cathy'nin her zaman kendi restoranını açma ve yemek pişirme tutkusunu dünyayla paylaşma konusunda derin bir arzusu olmuştur. Ancak, bu hayalinin peşinden gitmesini imkansız kılan mali zorluklarla karşı karşıyadır. Bu engeller karşısında Cathy, genç göçmenler için bir sığınma evinde çalışmaya karar verdi. Başlangıçta işi zorlayıcı buluyor ve bunun şef olma hayalinden çok uzak olduğunu hissediyor. Ancak zaman geçtikçe bu işin sadece anlamlı değil, aynı zamanda inanılmaz derecede ödüllendirici olduğunu fark etmeye başlar. Cathy'nin mutfağa olan sevgisi ve mutfaktaki uzmanlığı barınaktaki çocuklarında hoşuna gider. Yemek pişirmeyi günlük rutinlerine dahil etmeye başlar.