Devil’s Men

Sam Byrne, Wyoming'de bir çiftlikte büyümüş bir gençti. İlk özel hizmet kuvvetlerinde savaştı ve gerçek savaşın dehşetini birinci elden deneyimledi. Savaşa gitmek istememesine rağmen, vatani görevini yerine getirmek için askere alındı. Başlangıçta "gerçekten yapmak zorunda olmadıkça öldürmek istemediğini" söylese de, savaşın acı gerçekleriyle yüzleşmek zorunda kaldı. Savaş alanında hayatta kalmak için öldürmek zorunda olduğunu çabucak anladı. Sam, savaşta sadece kendi hayatını korumakla kalmadı, aynı zamanda savaş arkadaşlarını da korumak zorundaydı. Savaşın getirdiği acı gerçeklerle yüzleşmek, Sam'in düşüncelerinde büyük bir değişim yarattı. Savaşın dehşetleri onun hayatını sonsuza dek değiştirdi.