Harper'ın hayatında trajik bir olay yaşanmıştır. Bu trajedinin ardından kendisine sığınacak ve teselli olacak bir yer arar ve Londra'dan ayrılmaya karar verip bir köyde sakin bir eve yerleşir. Harper'ın kendine gelmesi ve toparlanması hiç de kısa sürmez. Duyduğu suçluluk duygusu ve aklından çıkaramadığı acı dolu hatıralar sürekli kafasındadır. Bu iyileşme sürecinde yaşadığı ruhsal keşifler ve kaldığı yerin dinginliği, sessiz ve sakin huzuru Harper'a garip olaylar yaşatmaktadır ve kafası daha da karışmaktadır. İçinde biriktirdiği acı ve kederi artık dışavurmaya başlayınca korkusu da başlar. İyileşme süreci cehenneme dönüşür.